35,1573$% -0.61
36,6404€% -0.29
44,2074£% -0.21
2.965,75%-0,56
4.840,00%0,16
3312933฿%-1.85386
Teknolojik dönüşümün en belirgin alanlarından biri olan otomotiv sektörü, son dönemde elektrikli araçlara geçiş konusunda önemli bir ivme kazanmış durumda. Elektrikli araçların talebi artarken, bu araçların ihtiyaç duyduğu şarj altyapısının oluşturulmasına yönelik yatırımlar da hız kazanıyor. Şarj istasyonları, elektrikli araçların enerji ihtiyacını karşılamak için yoğun bir çaba içinde çalışmalarını sürdürüyor.
Bu doğrultuda, Türkiye’de sektöre katkı sunan Astor Enerji’nin elektrikli araç şarj istasyonu iştiraki Astor Şarj, ülke genelinde 200 yüksek hızlı şarj istasyonuna ulaştı. Şirketin Ankara’daki bir alışveriş merkezinde faaliyete geçen 200’üncü istasyon, aynı anda 16 elektrikli aracın şarj edilmesine imkân tanıyor.
Astor Şarj İş Geliştirme Müdürü Gökhan Eraslan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 2024 yılında elektrikli araç satışlarının önceki yıla kıyasla neredeyse iki kat arttığını ifade etti. Ayrıca, Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu’nun raporuna göre, Türkiye’de Kasım ayı itibarıyla 167 bin elektrikli aracın bulunduğunu ve yıl sonunda bu sayının 175-180 bin düzeyine ulaşmasının beklendiğini belirtti.
Elektrikli araç sayısındaki artışın oldukça önemli olduğunu vurgulayan Eraslan, bu araçların yaygınlaşmasının önündeki en büyük sorunlardan birinin şarj noktası ihtiyacı olduğunu dile getirdi. Bu nedenle elektrikli araç şarj istasyonlarına yönelik ciddi yatırımlar yaptıklarını söyledi ve şu bilgileri paylaştı:
“Türkiye genelinde 597 araca aynı anda hizmet verebilir durumdayız. Diğer sektör oyuncuları ile kıyaslandığında, Türkiye’de yeterli sayıda elektrikli araç şarj istasyonu bulunduğunu söylemek mümkün. Avrupa ortalamaları ile karşılaştırıldığında, şu an araç başına en fazla DC bağlantı noktasının bulunduğu ülke Türkiye. Bu durum, Türk halkının şarj istasyonlarını sorun olarak görmeden elektrikli araç satın alabileceklerini gösteriyor.”
Elektrikli araçların, geleneksel araçlarla kıyaslandığında birçok farklı özelliği bulunuyor. Müşterilerin elektrikli araçlarla deneyim kazandıkça, bu araçlara geçme olasılıklarının arttığını belirten Eraslan, ön yargıların bu sektördeki satışların önündeki bir engel olduğunu da ifade etti. İnsanlar yaşadıkça, elektrikli araç satışlarındaki artışın her yıl devam edeceğini öngörüyoruz.”
– KAHVE MOLASI SÜRESİNDE ŞARJ
Araçların batarya teknolojisindeki gelişmelerin önemine değinen Eraslan, değerlendirmelerini şu şekilde sürdürdü: “Araçların şarj alabilme kapasiteleri en önemli konulardan biri. Türkiye genelinde bulunan 597 soketin yüzde 75’i hızlı şarj olabilen DC soketlerdir. Bu özellik, kullanıcıların araçlarını yüzde 20 şarjdan, yüzde 80 şarja 25 dakikada ulaşabilmelerini sağlıyor. Amacımız, özellikle şehirler arası yolculuk yapan sürücülerin hızlı bir şekilde araçlarını şarj ederek kısa molalar vermelerini sağlamak ve yolculuklarına devam etmelerini kolaylaştırmaktır.”
Yüksek hızlı şarj istasyonlarında yapılan yatırımların bu hedefe ulaşmada kritik bir rol oynadığını belirten Eraslan, “Şu an 300 kilovatlık şarj üniteleri kullanıyoruz ve bu sayıyı artırmayı planlıyoruz. Araçların şarj alma kapasiteleri yükseldikçe, şarj süreleri de kısalacak. Tüm stratejilerimizi bu doğrultuda şekillendiriyoruz.” açıklamasında bulundu.
Eraslan, 2025 yılı itibarıyla Türkiye’de her 200 kilometrede bir şarj istasyonu erişimi sağlamayı hedeflediklerini açıkladı. Ayrıca, hizmet verdikleri il sayısını 2025 sonunda 49’dan 81’e çıkarmayı planladıklarını da belirtti. “2025, bizim için büyüme yılı olacak ve yatırımlarımızın 2030 yılına kadar artarak devam etmesini bekliyoruz. 2030 yılında Türkiye’de 1 milyon 300 bin elektrikli araç öngörülüyor, bu araçları şarj edebilmemiz için gerekli altyapının oluşturulması kritik öneme sahip.” dedi.
GAP Eylem Planı ile Bölgeye Yeni İstihdam Müjdesi!
Yorum yapabilmek için giriş yapmalısınız.