Narin Güran Davasında Şok İddialar ve Cezalar!

Diyarbakır’ın Bağlar ilçesine bağlı Tavşantepe Mahallesi’nde 8 yaşındaki Narin Güran’ın öldürülmesiyle ilgili davada, tutuklu sanıkların durumu netleşti. Mahkeme, 3 sanığı ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırırken, Nevzat Bahtiyar’a 4 yıl 6 ay hapis cezası verilmişti. Mahkeme kararından sonra, Bahtiyar’ın avukatı Ali Eryılmaz’ın sosyal medya paylaşımları dikkatleri üzerine çekti. Eryılmaz, CNN TÜRK yayınında konuya dair açıklamalarda bulundu.

Avukat Ali Eryılmaz, şunları dile getirdi:

“Daha önce bu konuda bir açıklama yapmıştım. Diğer sanık avukatı cinayetin 45 adımla çözülebileceğini ifade etmişti. Hatta hatırlatmak gerekirse, bu Salim Güran’ın avukatıydı. O zaman ben de bu durumun ancak bir roman ismi olabileceğini belirtmiştim. ‘45 adımda cinayet’ gibi bir roman başlığı olabilir, başka bir anlam taşımıyor benim için. Paylaştığım bilgiler, aslında bu ‘roman’ temasıyla ilişkilendirilebilir. Bu alıntılar, duruşmada hiç konuşulmayan ve bahsedilmeyen konularla ilgiliydi.

“4. GÖLGE KİMİN?”

Burada bir alegori oluşturmayı amaçladım. Nevzat Bahtiyar, yalnızca bir taş koyduğunu ifade etmişti; ancak cenaze yerinde toplamda 3 taş bulundu. Bu durum, sonradan iki taşın daha yerleştirildiğine işaret ediyor. Gizli tanık, işte bu iki taş. Dava sürecinde fazla üzerinde durulmayan diğer 4 gölge ise, Salim Güran’ın kullandığı 47 plakalı araçta bulunan 4 kişinin DNA örnekleriydi. Bu kişiler Devran Güran, Kurtuluş Güran, Muhammed Kaya ve Salim Güran’ın kendisiydi. Benim iddiam, bu kişilerin akşam saatlerinde arabaya binerek dere kenarına gittikleri ve Narin’in üzerine daha sonra iki taş daha koyarak örtme amaçlı hareket ettikleri yönünde. Araçta bulunan DNA örneklerinin o geceye ait olduğunu düşünüyorum.

“CİNAYETİN NEDENİNİ KAMUFLE ETMEYE ÇALIŞTILAR”

Burada sıradan bir cinayet davasıyla karşı karşıya olsaydık, tüm aile ve köy halkı bu katili saklamak için çaba sarf etmezdi. Asıl saklanmak istenen, katilden çok cinayetin işlenme sebebi, benim düşünceme göre, çok daha tehlikeli bir durum. Savunmamı yaparken, ‘namus’ konusuna vurgu yaptığımda aile bireylerinde aniden bir hırçınlık meydana geliyordu. O cinayetin nedeninin, davalılar için oldukça önemli olduğu açık. Bu nedenle bu durumu kamufle etmeye çalıştılar.”