Rusya’dan Türkiye’ye Suriye Güvencesi!

Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, Türkiye’nin Suriye sınırındaki güvenlikle ilgili kaygılarını anladıklarını vurgulayarak, “Türkiye’nin güvenlik çıkarları, ancak Suriye’nin egemenliği ve toprak bütünlüğü korunarak sağlanmalıdır. Türk yönetimi bu yönde bir yaklaşım sergiliyor ve bunu destekliyoruz.” ifadelerini kullandı.

Lavrov, Suriye’deki mevcut duruma dair değerlendirmelerde bulunarak, Beşşar Esed rejiminin devrilmesinin ardından Şam’daki Rus diplomatların geri çağrılmadığını ve Rusya’nın Şam Büyükelçiliği’nin faaliyetlerine devam ettiğini dile getirdi. “Diplomatik temsilciliğimiz aracılığıyla Suriye’nin yeni yönetimiyle temaslarımızı sürdürüyoruz. Rus vatandaşlarının güvenliğini sağlama ve büyükelçiliğimizin güvenli bir şekilde çalışmasını devam ettirme konularında görüşmeler yapıyoruz. İkili ilişkiler ve bölgesel gündemle ilgili diğer meselelerde de diyalog için hazırız.” dedi.

Suriye’deki yeni yönetimin lideri Ahmed Şara’nın Rusya ile ilgili açıklamalarını değerlendiren Lavrov, “Şara, ülkelerimizin ilişkilerini uzun süreli ve stratejik olarak nitelendirdi. Bu yaklaşımı destekliyoruz. Suriye ile her alanda işbirliğini sürdürmeye istekliyiz.” ifadelerini kullandı. Batı’nın Şara ve etrafındaki isimlere baskı yaptığını belirten Lavrov, “Amerikalılar ve Avrupalılar, Suriye’de etkin hale geldi. Herkes, Suriye’de siyasi ve etnik gruplar arasında birliğin sağlanmasından ziyade, etki kazanma ve toprak elde etme peşinde.” şeklinde konuştu.

“TÜRKİYE’NİN GÜVENLİK ÇIKARLARI SAĞLANMALIDIR”

Lavrov, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Suriye konusuna ilişkin açıklamalarını dikkate aldıklarını ifade ederek, “Türkiye’nin Suriye sınırındaki güvenlik kaygılarını anlıyoruz. Sınırda terör örgütleri tarafından meydana getirilen bir takım düzensizlikler yaşanmıştır. Türkiye’nin güvenlik çıkarları, Suriye’nin egemenliği ve toprak bütünlüğü gözetilerek sağlanmalıdır. Türk yönetimi bu hedefe uygun bir yaklaşım sergiliyor ve bunu destekliyoruz.” değerlendirmesini yaptı.

Ayrıca Lavrov, ABD’nin Suriye’nin doğusundaki toprakları işgal ettiğini belirterek, bu sorunun çözülmesi gerektiğinin altını çizdi. “Bu bölgede değerli petrol yatakları ve verimli topraklar bulunuyor. Bu kaynaklar ihraç ediliyor ve elde edilen gelirler, ayrılıkçı gruplara destek olmak üzere harcanıyor. Amerikalılar, bu grupları Suriye’nin doğusunda oluşturmuş durumda.” açıklamalarında bulundu. Suriye’nin bölünmesine kesinlikle izin verilmemesi gerektiğinin önemini vurguladı.

Lavrov, İsrail’in Suriye’deki askeri eylemleriyle ilgili olarak, İsrail’in ortak girişimlerdeki sorumluluğunu anlamasının ve kendi güvenliğini başka ülkelerin güvenliği pahasına sağlamaya çalışmamasının önemli olduğunu kaydetti.

Suriye meselesinde Astana Formatı’nın işleyişi hakkında bilgi veren Lavrov, Katar’da düzenlenen 22. Doha Forumu kapsamında yapılan Dışişleri Bakanları Toplantısı’nı hatırlattı. “Suriye’deki duruma dair halen görüş alışverişinde bulunuyoruz. Türkiye, İran ve Rusya, Astana Formatı’nın mevcut aşamada verimli bir rol oynayabileceği konusunda mutabık.” dedi.

“UKRAYNA İLE ATEŞKES ÇIKMAZ BİR YOLDUR”

Rusya ile Ukrayna arasındaki olası ateşkesin değerlendirilmesi sırasında Lavrov, ateşkesin Ukrayna’nın silahlandırılması ve ordusunun güçlendirilmesi amacıyla zaman kazanmak için istendiğini belirtti. “Ateşkes çıkmaz bir yol. Rusya’nın ve komşu ülkelerinin meşru güvenlik çıkarlarını gözeten nihai yasal anlaşmalara ihtiyaç var. Bu anlaşmaların uluslararası hukuk çerçevesinde ihlal edilememesi gerekli.” açıklamasını yaptı.

Lavrov, krizin nedenlerinden birinin NATO’nun Doğu’ya doğru genişlemesi konusundaki komitmenliklerin ihlali olduğunu ifade etti. ABD’nin yeni başkanı Donald Trump yönetiminin, bu sorunlara odaklanacağına dair umudunu dile getirdi. Ayrıca, ABD ile Ukrayna konularında istişarelere açık olduklarını ve müzakerelerin esas odaklı olması gerektiğini vurguladı. Trump’ın Rusya ile diyalog kurma yönünde sinyaller verdiğini belirten Lavrov, ABD’nin bu yöndeki diyaloğu sürdürmesinin önemli olduğunu söyledi. Fransa’nın, gizli kanallar aracılığıyla Rusya’ya Ukrayna konusunda diyalog başlatmak üzere başvurduğunu da kaydetti.