35,3487$% 0.01
36,4779€% -0.33
43,6891£% -0.97
3.019,31%0,28
4.954,00%0,04
3328167฿%-2.45167
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın konuşmasından özetler şu şekilde aktarılmaktadır:
Bölgesel gelişmeler ışığında zorlu bir yılı geride bıraktık. 2025 yılına umut dolu bir başlangıç yapmış bulunuyoruz. Son 15 aydır büyük bir acı yaşayan Gazze halkı için 2025’in barış yılı olmasını temenni ediyorum.
Uluslararası toplumun İsrail üzerinde baskıyı artırması amacıyla diplomatik çabalarımızı yoğunlaştırdık. 1 Ocak sabahı “Bir Güneş Doğuyor” sloganıyla bir araya gelen vatandaşlarıma teşekkür ediyorum. Yarım milyon kardeşimiz, Gazze’nin yalnız olmadığını İstanbul’dan haykırmıştır.
Bu sivil toplum buluşmasından bazı kesimler rahatsızlık duyuyor. Tepki gösterenlerin insanlık duygusundan uzak olduğuna inanıyorum. Türkiye’nin mazlumların yanında durması, zalimlerin rahatsız olmasına sebep olur. 61 yıllık Baas zulmü ve 13 yıllık katliam döneminin ardından Suriye’de nasıl özveri ve dayanışma sağladıysak, Filistin’de de adaletin galip geleceğini düşünüyorum.
2002 yılından beri iktidar sorumluluğumuzu üstlenerek eser ve hizmet odaklı bir siyaset izledik. Kalıcı kazanımlara yöneldik. Siyasette ve devlet yönetiminde insan ve hizmet odaklı bir yaklaşım benimsedik. 2024 yılı mal ihracatımızın, 2023 yılına göre yüzde 2,5 artış gösterdiğini duyurmak isterim.
Hizmet ihracatında 110 milyar dolarlık hedefimizi daha önce yakaladık ve gelecek yıl için bu hedefi 390 milyar dolara çıkardık. İhracatçılarımızla birlikte bu hedefe ulaşmak için sıkı çalışacağız. Tüm ihracatçılarımızdan daha fazla özveri bekliyoruz.
Enflasyon ve istihdam alanında da olumlu gelişmeler yaşanmakta. TÜİK verileri bunu doğrulamaktadır. Aralık ayında enflasyonun aylık bazda yüzde 1,3 olarak gerçekleştiğini ve senelik enflasyonun 2023 yılına kıyasla 24 puan düştüğünü belirtmek isterim. Düşüşün 2025 yılında daha da hızlanacağına inanıyorum.
Para politikasının enflasyona etkilerinin zamanla daha net görünmesi bekleniyor. Maliye politikası da enflasyonla mücadele konusunda önemli bir destek sağlıyor. Bütçe imkanları doğrultusunda fiyatları enflasyon hedefleri ile uyumlu bir şekilde belirleyeceğiz.
Dezenflasyonu yalnızca talep yönlü politikalarla değil, gıda, konut, enerji gibi alanlarda arz yönlü tedbirlerle pekiştireceğiz. Hayat pahalılığına dair en büyük etkenlerden biri konut fiyatları ve kiralardır. 6 Şubat depremlerinin yarattığı ek konut talebi bu durumu etkilemiştir. Bazı alanlarda dönemsel etkilerin ötesinde aşırı kar hırsı ile mücadele ediyoruz.
Enerji, yakıt, döviz kuru ve işçilik maliyetleri arasındaki denge gitgide bozulmuş durumda. İşçilik maliyetlerindeki artış, ürün fiyatlarına yansımakta ve bu durum farklılıklar yaratmaktadır.
Asgari ücretteki artış nedeniyle maliyetler 2-3 birim artarken, bu durum gerekçe gösterilerek fiyatlara 5 ya da 10 birim zam yapılabilmektedir. Bu tür artışlar, açgözlülük ve vicdansızlıktan kaynaklanmaktadır. Dürüst ve ahlaklı işletmeler çoğunluktadır ve bu durumdan etkilenmemelidir.
Fırsatçılıkla mücadele devletin sorumluluğundadır. Geçen yıl yapılan denetimlerde fahiş fiyat uygulayan 224 bin firmaya yaklaşık 5 milyar lira ceza kesilmiştir. 1555 gerçek ve tüzel kişiye toplam 366 milyon lira ceza uygulanmıştır. Vatandaşların sağlıklı ve güvenilir gıdaya erişimi konusunda yoğun çaba sarf ediyoruz. 2024 yılında 1,3 milyon denetim gerçekleştirerek 1,4 milyar lira ceza uyguladık. Hile ve hurda karıştıranlara karşı asla tolerans göstermeyeceğiz. Denetimlerin 2025 yılında daha da artması planlanmaktadır.
Serbest piyasa ilkeleri çerçevesinde 85 milyon vatandaşın hak ve hukukunu korumayı sürdüreceğiz. Serbest piyasa kuralsızlık demek değildir; denetimlerin amacı işlemelerin sağlıklı bir şekilde ilerlemesini temin etmektir.
Hayat pahalılığında vatandaşlarımızın da katkısı önemlidir. Fahiş fiyatlarla mücadelede en etkili yol, bu ürünleri boykot etmektir. Vatandaşlar olarak fırsatçılığa karşı en güçlü silahımız satın almama hakkımızdır. Devlet ve milletin el birliğiyle bu mücadelede etkili sonuçlar alabileceğimizi düşünüyorum. Son 1,5 yılda enflasyonla mücadelede önemli ilerleme kaydettik. Enflasyon düştükçe 85 milyonun alım gücünün artacağına inanıyoruz. 2025 yılında bu sorunun büyük ölçüde çözüleceği hedeflenmektedir.
Bölgedeki asrın felaketinin ardından inşa seferberliğini başlattık. Günümüz fiyatlarıyla toplam 2,6 trilyon lira harcadık, bu da bugünkü kurla yaklaşık 75 milyar dolara tekabül ediyor. 155 bininci evin anahtarlarını Kahramanmaraş’da afetzede kardeşlerimize teslim ettik.
202 bininci yeni yuva ve işyerinin anahtarlarını da yakın bir zamanda hak sahiplerine vereceğiz. 2025 yılı, deprem bölgesinin öncelikli gündemi olmaya devam edecektir. Bu yıl içinde 453 bin yuva ve işyeri afetzedelere teslim edilecektir. Hiçbir depremzede işyeri açmadan kalmayacak. 584 milyar lira bütçeden kaynak ayırdık. 2025 yılında da bize karşı çıkan muhalefet kesimlerini mahcup etmeyi sürdüreceğiz.
Bu coğrafyada güçlü olmanın, masadaki gücünüzün, biliğinizin gücünden geldiğini bir kez daha tecrübe ettik. Zayıfladığımız zaman, karşımızda ilk biten düşmanlarımız ile karşılaştık. Geçmişte Sevr anlaşması, zayıflığımızı gözler önüne seren acı bir deneyim olmuştur.
2002 yılından bu yana en temel hedefimiz, milletimizin bir daha hiçbir beka sorunu yaşamaması olmuştur. Savunma sanayi yatırımlarımız, savaşa hazırlanmak için değil, barışı korumak için yapılmaktadır. Türkiye, dostları için bir güven kaynağıdır; ancak vatanımıza uzanan kirli elleri de kıracak güce sahiptir.
2002’de yalnızca 56 savunma sanayi firması varken, bugün bu sayı 3,500’ü aşmıştır. Sektörün cirosu 15,5 milyar dolara çıkmıştır. İHA, SİHA, elektronik harp ve savaş gemisi üretiminde dünya çapında sayılı ülkeler arasında yer almaktayız. Geçen yıl uzay, deniz, hava karar, elektronik harp ve Ar-Ge alanlarında birçok önemli projeyi hayata geçirmiş bulunuyoruz.
KAAN’ın ve Hürjet’in uçuş testleri devam etmekte, Gökbey’in ilk teslimatı gerçekleştirilmiştir. Deniz sistemlerinde Piri Reis hizmete girmiştir. Yerli ve milli bir şekilde geliştirilen Çelik Kubbe sistemi ile de önemli bir projeye imza atılmıştır. Savunma sanayi projelerimiz saymakla bitmeyecek kadar fazladır.
2024 yılına dair karnemizi 20 ana başlık altında 31 Aralık’ta sosyal medya hesaplarımızdan paylaşmaya devam edeceğiz. 2025 yılı için de 85 milyon vatandaşımız için çalışmaya kararlıyız. Terörsüz bir Türkiye hedefine ulaşmak, öncelikli hedeflerimiz arasında yer almaktadır. Terörle beslenen bir siyaset anlayışına dünya üzerinde hiçbir ülke müsaade etmemektedir.
Ayrıntılar beklenmektedir…
Tır-Otomobil Kazasında Üç Yaralı!
Yorum yapabilmek için giriş yapmalısınız.