35,4829$% 0.04
36,6503€% 0.23
43,4833£% 0.05
3.072,30%-0,06
5.005,00%-0,28
3538815฿%2.6497
Tiroit bezi iltihabı, özellikle kış döneminde ani hava değişimlerinin etkisiyle artış gösteriyor. Bu dönemde, hava koşullarına uyum sağlayamayan bireyler viral enfeksiyonlarla sıkça karşılaşmaktadır.
Viral enfeksiyonların tiroit bezine ulaşması sonrasında, boyun bölgesinde ağrı, yutma güçlüğü, boyunda hissedilen baskı ve akşamları artan ateş, yorgunluk ile üşüme gibi şikayetler ortaya çıkabiliyor.
Bu iltihaba karşı alınması gereken tedbirler nelerdir ve önlem alınmadığında ne gibi sonuçlar doğurabilir? Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Mustafa Altay, konuyla ilgili detayları TRT Haber’e aktardı.
“Tiroit bezi iltihabı çoğunlukla geçirilen bir üst solunum yolu enfeksiyonuyla bağlantılı olarak gelişmektedir. Viral enfeksiyon sonrası birkaç hafta içinde klinik belirtiler ve bulgular ortaya çıkabilir.”
Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Mustafa Altay
Prof. Dr. Mustafa Altay, bu hastalığın genellikle tiroit bezinde hissedilen yoğun bir ağrı ile kendini gösterdiğini belirtiyor.
“Ağrı, baş hareketleri, yutkunma ile birlikte öksürme veya hapşırma gibi durumlar sırasında şiddetlenebilir. Bazı hastalar, ağrının çene ve kulağa doğru yayıldığını ifade etmektedir. Tiroit bezi, iltihaplı bir duruma bağlı olarak tek ya da çift taraflı büyüme ve sertleşme gösterebilir.”
Mustafa Altay, bu hastalıkta tiroit bezinin iltihap hücrelerinin etkisiyle zarar gördüğünü açıklıyor.
“İltihap, tiroit bezinin ürettiği T3 ve T4 hormonlarının ani bir şekilde kana sızmasına sebep olur. Bu durum, kanda artan tiroit hormon düzeyleri nedeniyle hipertiroidi belirtileri ile karşımıza çıkabilir. Çarpıntı, aşırı terleme, sıcak havalara karşı duyarsızlık, sinirlilik, kilo kaybı, ellerde titreme, ishal, uykusuzluk, adet gecikmeleri gibi bulgular gözlemlenebilir. Ancak bu hipertiroidi belirtileri genellikle geçici ve hafif şiddette olup, hastalık iyileştiğinde kaybolur. Sedimentasyon ve CRP’nin yüksek olması, tiroitteki ağrı gibi belirtiler subakut tiroidit açısından önemli uyarıcılardır. Tecrübeli hekimler, ultrasonda tiroit iltihabının tipik bulgularını hızlıca tanıyabilir.”
Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Mustafa Altay, “Bu durum, kadınlarda erkeklere oranla yaklaşık 5 kat daha yaygındır ve en fazla genç ve orta yaş grubu bireylerde görülmektedir” şeklinde belirtmektedir.
Prof. Dr. Mustafa Altay, enfeksiyonlara yakalanmamak ya da vücut direncini artırmanın çok önemli olduğuna vurgu yapıyor.
“Sağlıklı bir beslenme, uyku düzenine dikkat edilmesi, düzenli egzersiz yapılması ve sigara-alkolden uzak durulması alınabilecek temel tedbirler arasındadır. Tiroit iltihabına yakalandıktan sonra aşırı iyot tüketiminden kaçınılmalı ve bir an önce bir endokrinoloji uzmanına başvurulmalıdır.”
Hastalığın tanısı bazen zorlayıcı olabiliyor. Rutin bir enfeksiyon hastalığı olarak abord edilebilir ve bu nedenle antibiyotik tedavisi uygulandığında ya da tedavi edilmeden takip edildiğinde hasta iyileşme sağlayamayabilir.
Bu durum, tanı ve tedavi süreçlerinde gecikmelere yol açarak hastanın yaşam kalitesinin düşmesine neden olmaktadır. Mustafa Altay, “Hastalık zamanında doğru şekilde tanınmaz ve tedavi edilmezse, şikayetler uzun süre devam edebilir. Hastaların yaklaşık yüzde 10-20’sinde tiroitte ciddi hasar oluşarak kalıcı hipotiroidi durumu gelişebilir. Bu kişiler, ömür boyu tiroit hormon tedavisi almak durumundadır” şeklinde açıklamalarda bulunmuştur.
Günlük 1 Saat Yürüyüşle 6 Saat Daha Uzun Yaşa!
Yorum yapabilmek için giriş yapmalısınız.