DOLAR

35,3337$% -0.03

EURO

36,5053% -0.01

STERLİN

43,5797£% -0.36

GRAM ALTIN

3.031,57%0,19

ÇEYREK ALTIN

4.962,00%-0,12

BİTCOİN

3325420฿%-0.33753

İmsak Vakti a 02:00
Ankara PARÇALI AZ BULUTLU
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyonkarahisar
  • Ağrı
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkâri
  • Hatay
  • Isparta
  • Mersin
  • istanbul
  • izmir
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Kahramanmaraş
  • Mardin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Şanlıurfa
  • Uşak
  • Van
  • Yozgat
  • Zonguldak
  • Aksaray
  • Bayburt
  • Karaman
  • Kırıkkale
  • Batman
  • Şırnak
  • Bartın
  • Ardahan
  • Iğdır
  • Yalova
  • Karabük
  • Kilis
  • Osmaniye
  • Düzce
a

2025 Reform Yılı Olacak: MÜSİAD’dan Öngörüler!

MÜSİAD Genel Başkanı Mahmut Asmalı, gerçekleştirilen toplantıda 2024 yılına dair analizlerini ve 2025 yılına yönelik tahminlerini katılımcılarla paylaştı.

Asmalı, küresel ve yerel ekonomik zorlukların etkili olduğu 2024 yılını değerlendirirken, Türkiye’nin enflasyonla mücadelesi ve ekonomideki yapısal reform ihtiyacını ön plana çıkardı. Asmalı, “2024, reel sektör açısından zor bir yıl oldu; ancak ihracattaki ılımlı artış ve istihdamın korunması, Türkiye ekonomisinin dayanıklılığını bir kez daha gözler önüne serdi” şeklinde konuştu.

Enflasyonla mücadelenin 2025 yılı itibarıyla da öncelikli bir mesele olacağına dikkat çeken Asmalı, bu süreçte reel sektörün rekabet gücünü artıracak yapısal reformlar ve inovasyona yönelik çözümlerin önemini vurguladı. Ayrıca, yeni yürürlüğe giren Küresel Rekabetçilik ve Kapasite Geliştirme destek programları ile HIT-30 Destek Programı’nın, KOBİ’lerin yenilikçi ürün geliştirmelerine önemli katkılar sunacağına inanıyor.

“2025 Reform Yılı Olmalı”

Asmalı, enflasyon ve geleceğe dair beklentilerle ilgili olarak şöyle ifade etti:

“Yeni yılın en önemli gündemi enflasyonu azaltmak olacak. MÜSİAD üyelerimizle yaptığımız anket de bu önceliği doğruluyor. Ancak, bu ağır mücadelenin aynı zamanda reel sektörün yatırımları, istihdamı ve büyüme hedefleri üzerinde olumsuz etkiler yarattığını da unutmamalıyız.

Enflasyonla mücadelenin maliyetinin, vatandaşlarımız ve şirketlerimiz tarafından karşılanmaya çalışıldığını göz önünde bulundurursak, bu bedellerin boşa gitmeyeceğini güvence altına almalıyız. Rekabet gücünü artırıcı, atıl kapasitelerin etkin kullanımını sağlayıcı, yenilikçilik ekosistemini güçlendirecek ve gelir dağılımını düzeltecek yapısal reformları devreye alarak bu zor dönemi fırsata dönüştürmeliyiz. Böylece son 1,5 yılda verilen mücadele ve özveriler, Türkiye ekonomisini daha fazla katma değer sağlayan, bereketli ve kapsayıcı bir yapıya kavuşturabilir. MÜSİAD ailesi olarak 2025’i gerçek bir reform yılı haline getirmek için her türlü desteği sunmaya hazırız.”

Ekonomi yönetiminin son dönemde reel sektörün rekabet gücünü korumak adına attığı reeskont kredi limit artışları ve İstihdamı Koruma Programı gibi adımlar önemli bir değer taşımaktadır. Merkez Bankası’nın enflasyondaki gelişmelere uygun şekilde yılın son toplantısında politika faizinde indirim yapması, ayrıca 2025 yılı için reel sektöre umut veren bir diğer gelişmedir.”

MÜSİAD, 2025 yılını “reform yılı” olarak tanımlarken, Türkiye ekonomisinin sürdürülebilir büyüme, istihdam ve yatırım odaklı bir yapıya kavuşması için çalışmalarına devam etmeye kararlı olduğunu belirtti.

“2025 yılında dünyada enflasyon düşmeye devam edecek”

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, 2025 yılına yönelik ekonomik öngörüler ve politikalar hakkında önemli değerlendirmelerde bulundu. Bakan Şimşek, “Jeopolitik gelişmeler, dikkatle izlenmesi gereken bir konu. Bu gelişmeler, Türkiye’nin artan jeopolitik değerini daha görünür kılacak. 2025 yılında bu durum daha belirgin hale gelecek,” dedi.

Kısa vadede Türkiye’nin ekonomi açısından etkileyici konulara değinen Şimşek, 2025 yılında Avrupa Birliği ve çevresinde ekonomik büyümenin hızlanması beklentisini aktardı. Şimşek, bu durumun dış talep ve ihracat için pozitif bir trend oluşturacağını belirtirken şunları ifade etti:

“Bu gelişme, Türkiye’nin büyüme ve ihracat hedeflerine katkı sağlayacaktır. Ancak Avrupa ve ABD’nin ekonomi politikalarındaki artan belirsizliklerin çoğunlukla siyasi dinamiklere dayandığını görmekteyiz. Ayrıca, küresel enflasyondaki azalma bizim açımızdan destekleyici bir faktör.The mevcut durumda emtia fiyatlarında, özellikle petrol ve doğalgazda, belirgin bir artış beklenmemektedir.”

Jeopolitik meselelerin önemine de değinen Şimşek, Türkiye’nin stratejik öneminin 2025 yılında daha da artacağını belirtti: “Bölgemizdeki pek çok sorunun çözümünde Türkiye liderlik rolünü sürdürecektir. Bu da Türkiye’nin uluslararası ölçekteki saygınlığını artıracak ve stratejik değerini güçlendirecektir. Bu bakımdan, kısa vadede ekonomik görünüm, ihracatı ve reel sektörü destekleyici niteliktedir.”

Küresel enflasyondaki gerilemeye dair değerlendirmelerinde Şimşek, “2023 ve 2024 yıllarına göre 2025 yılında dünya genelinde enflasyonun daha da düşeceği öngörülmektedir. Beklentilere göre, küresel enflasyon ortalamasının %4,3 seviyelerine gerilemesi tahmin ediliyor. Gelişmiş ülkeler olan ABD ve Avrupa Birliği’nde ise enflasyon oranlarının %2 civarına inmesi beklenmektedir. Eğer böyle olursa, hem Avrupa Merkez Bankası hem de ABD Merkez Bankası’nın kısa vadeli faiz oranlarını düşürmesi veya düşük seviyelerde tutması muhtemel,” diye konuştu.

Kısa Vadede Türkiye Ekonomisi ve OVP’yi Destekleyici Bir Ortam Var

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, “Kısacası, kısa vadede Türkiye’nin lehine olacak olumlu koşullar söz konusu. Bu süreç, Türkiye ekonomisi ve Orta Vadeli Program (OVP) için destekleyici bir ortam oluşturmaktadır,” dedi.

Uzun vadede dünya ekonomisinin karşılaşacağı önemli zorluklara değinen Şimşek, şu mesajları verdi:

“Uluslararası ticarette parçalanma ve korumacılık eğilimleri artmaktadır. Küresel borç seviyeleri, milli gelir oranlarına göre oldukça yüksektir. Aynı zamanda, uzun vadeli faizlerin yüksek olduğu bir mali ortam bu durumu daha da karmaşık hale getiriyor. Dünya nüfusu hızla yaşlanıyor ve bu da ciddi demografik sorunlar yaratmaktadır. Ancak, dünya hem üretkenliği artırma potansiyeline sahip hem de dönüşüm sağlayan yıkıcı teknolojilerle karşı karşıya; bu noktada yapay zeka kritik bir rol üstlenmektedir. İklim değişikliği de çözümü bekleyen bir diğer önemli mesele. 2. Dünya Savaşı sonrası oluşturulan kurallı, çok taraflı ticaret mekanizmalarından uzaklaşıldığına şahit oluyoruz. Şu anda korumacılığın serbest ticareti gölgede bıraktığı bir dönemdeyiz.”

ABD ile Çin arasındaki jeostratejik rekabetin, küresel ticarette parçalanmayı yeni bir norm haline getirdiğini ifade eden Şimşek, bu rekabetin uluslararası ticaret üzerindeki etkilerine değinerek şu ifadeleri kullandı:

“Ticarette kısıtlamalar, özellikle ABD ve Çin arasında önemli bir seviyeye ulaşmıştır. Son iki yılda bu alanda birçok kısıtlama getirilmiştir. Küresel imalat sanayisinin merkezi değişim göstermekte. Çin’in küresel imalat sanayisindeki payı %8,6’dan %30’un üzerine çıkmıştır. Aynı dönemde Avrupa Birliği, ABD, Japonya gibi gelişmiş bölgelerde imalat sanayisinin katma değerinde önemli bir düşüş yaşanmıştır.”

Bu kaymanın yeni ekonomik trendler oluşturduğunu belirten Şimşek, dost ülkelerden tedarik sağlama stratejisinin giderek daha fazla önem kazandığını ifade etti.

MÜSİAD, Üyeleriyle Yapılan Anket Sonuçlarını Paylaştı

Toplantıda MÜSİAD’ın üyeleriyle gerçekleştirdiği yıllık ekonomi anketine dair veriler de paylaşıldı. MÜSİAD tarafından anketle ilgili yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi:

“Geleneksel olarak her yılın son ayında gerçekleştirdiğimiz Ekonomi Anketine bu yıl 900’e yakın üyemiz katılım gösterdi. 2024 yılının değerlendirilmesi konusunda, anketimizin resmi rakamlarla uyumlu sonuçlar verdiğini görmekteyiz.

Hatırlanacağı üzere, yılın ilk çeyreğinde %5,7 olan iç tüketim, GSYİH büyümesine katkı sağlarken, talep koşullarının bozulmasıyla 2’nci ve 3’üncü çeyreğe gelindiğinde bu oran sırasıyla %1,1 ve %2,1’e düşmüştü. Anketimize katılan üyelerin %53,6’sı 2024 yılı içerisinde iç satışlarının azaldığını belirtmiştir.

Yine anketimize katılan üyelerin %60,4’ü, önceki yıla kıyasla ithalatlarının azaldığını ifade etmekte, bu durum 2024 yılında ülkemizin toplam ithalat hacminin %4,9 azaldığını göstermektedir.

2024 yılının ilk çeyreğinde yatırımlar GSYİH büyümesine %2,2 katkı sağlamışken, devam eden dönemlerde belirgin bir ivme kaybı yaşanmış ve yatırımların bu büyümeye katkısı 2. çeyrekte %0,2’ye düşmüş, 3. çeyrekte ise -%0,2 puanla büyümeyi olumsuz etkilemiştir. Anketimize katılan üyelerin %52,1’i 2024 yılı içerisinde yatırımlarının azaldığını bildirmiştir.

Üyelerimizin %23,4’ü 2025’te ekonomiyi etkileyen en muhtemel etken olarak enflasyonu işaret ederken, döviz kuru ve finansmana erişim sorunları diğer öne çıkan cevaplar arasında yer almaktadır. 2025 yılına dair genel ekonomik gidişat beklentisine ilişkin ise toplamda %67,3 olumlu yönlü cevap alınan anketimize göre, üyelerimizin 2025 yılı için GSYİH büyümesi tahmini %1 ile %3 arasında, yıl sonu politika faizi beklentisi ise %26 ile %30 aralığında yoğunlaşmaktadır.”

YORUMLAR

Yorum yapabilmek için giriş yapmalısınız.

Sıradaki haber:

Rekabet Kurumu’ndan Kast Ajanslarına Soruşturma!

HIZLI YORUM YAP