DOLAR

35,4739$% -0.01

EURO

36,5466% -0.06

STERLİN

43,4885£% 0.04

GRAM ALTIN

3.071,45%-0,07

ÇEYREK ALTIN

5.003,00%-0,04

BİTCOİN

3539296฿%3.50873

İmsak Vakti a 02:00
Ankara KAPALI
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyonkarahisar
  • Ağrı
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkâri
  • Hatay
  • Isparta
  • Mersin
  • istanbul
  • izmir
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Kahramanmaraş
  • Mardin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Şanlıurfa
  • Uşak
  • Van
  • Yozgat
  • Zonguldak
  • Aksaray
  • Bayburt
  • Karaman
  • Kırıkkale
  • Batman
  • Şırnak
  • Bartın
  • Ardahan
  • Iğdır
  • Yalova
  • Karabük
  • Kilis
  • Osmaniye
  • Düzce
a

Grip Virüsleri Yaygın, Paniğe Gerek Yok!

Ankara Üniversitesi (AÜ) Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. İsmail Balık, hastanelere yapılan son başvurularda en fazla grip virüslerinin dikkat çektiğini bildirdi.

Balık, COVID-19’un halen görüldüğünü belirtirken, toplumda büyük bir bağışıklık oluştuğu için salgın düzeyinde bir artış beklemediklerini ifade etti.

Ayrıca, nezlevirüslerinin de yaygın olarak gözlemlendiğini söyleyen Balık, “Respiratuar Sinsityal Virüs (RSV) vakaları da mevcut. Bu virüsleri zaman zaman dalgalanma şeklinde gözlemliyoruz. Özellikle nüfus hareketliliğinin yüksek olduğu bayramlar, okulların açıldığı dönemler ve yılbaşı sonrası gibi zamanlarda enfeksiyonlarda belirgin artışlar görüyoruz.” diye ekledi.

“Panik olmaya gerek yok”

Balık, grip vakalarının mevcut durumunun paniğe yol açacak bir boyutta olmadığını vurgulayarak, “Şu an mevsim normallerinde bir artış söz konusu. Panik gerektirecek bir salgın durumu yok. Korunma tedbirlerini sürekli almayı unutmamak önemlidir.” şeklinde konuştu.

Balık, her türlü viral enfeksiyonun altta yatan başka hastalığı olan kişilerde iyileşme süreçlerinin ve komplikasyon risklerinin daha uzun sürdüğüne dikkat çekerek, “Nüfus hareketliliği arttığında insanlar birden fazla virüse maruz kalabiliyor. Bu virüslerin benzer belirtiler göstermesi nedeniyle hastalık sürecinin uzadığı düşünülüyor. Uzun sürmenin bir diğer nedeni de sinüzit veya zatürre gibi komplikasyonların gelişmesidir.” değerlendirmesinde bulundu.

Çocuklar virüsü en çok bulaştıranlar

Risk grupları hakkında bilgi veren Balık, alerji hastaları, 65 yaş üstü bireyler, alerjik astımı veya bronşiti olanlar, kanser tedavisi görenler, kalp yetmezliği, kronik akciğer hastalığı ve diyabeti bulunan kişilerin bu kategoriye dahil olduğunu dile getirdi.

Prof. Dr. Balık, risk grubundakilerin viral enfeksiyonlarla karşılaştıklarında iyileşme süreçlerinin daha uzun sürdüğünü ve bundan kaynaklanan komplikasyonların daha ağır seyrettiğini açıkladı.

Balık, virüslerin özellikle okullarda çocuklar arasında hızla yayıldığını aktardı. “En fazla virüs bulaştıranlar çocuklardır. Okullarda birbirlerine virüsleri kolayca geçirebiliyorlar. Sonrasında bu virüsleri ebeveynlerine de bulaştırıyorlar. Viral enfeksiyonların arttığı dönemde antibiyotik kullanımı da yükseliyor ki bu doğru bir yaklaşım değil.” ifadelerini kullandı.

Balık, okulların yarı yıl tatiline girmesine çok az süre kaldığını kaydederek, “Ara tatillerde nüfus hareketliliği artıyor ve dönüşte çocuklar bir araya gelince enfeksiyonlar da birbirine geçiyor.” dedi.

Antibiyotiklerin virüslere etkisi yok

Prof. Dr. Balık, hastalıkların virüs kaynaklı olduğu bilgisini vererek antibiyotik kullanımına dair şu uyarılarda bulundu:

“Antibiyotikler virüslerde etkili değildir. Bu nedenle çocuklara antibiyotik vermemeliyiz. Eğer hekim antibiyotik yazıyorsa bile sorgulamalıyız. Ebeveyn olarak ‘Bakteriyel enfeksiyon olduğundan emin misiniz?’ diye sorma hakkımız var. Hekimlerin de bakteriyel enfeksiyondan emin olmadıkça bu dönemlerde antibiyotik yazmamaları gerekiyor. Türkiye, Avrupa’da antibiyotik kullanımında öncü konumda. Gereksiz antibiyotik kullanımı fazladır ve bunun birçok zararı vardır. Ekonomik kayıpların yanı sıra direnç gelişmesi nedeniyle gerektiğinde antibiyotik kullanma yeteneğimizi kaybediyoruz.”

YORUMLAR

Yorum yapabilmek için giriş yapmalısınız.

Sıradaki haber:

Uçak Gürültüsü Kalp Sağlığını Tehdit Ediyor!

HIZLI YORUM YAP