35,4739$% -0.01
36,5466€% -0.06
43,4885£% 0.04
3.071,45%-0,07
5.003,00%-0,04
3539296฿%3.50873
2021 yılı itibarıyla, dünya genelinde ölümlerin yüzde 15’inin kansere bağlı olduğu kaydedilmektedir. Kanser, anormal hücrelerin kontrolsüz bir biçimde büyümesiyle başlayan ve tüm vücudu etkileyebilen bir hastalık grubunu ifade eder. Artan dünya nüfusu ve yaşlanan toplumlar ile birlikte, insan yaşamını tehdit eden bu hastalığın yaygınlığı da artış göstermektedir.
Bununla birlikte, umut verici bir durum da söz konusudur. Yaş standartlarına göre düzenlenmiş kanser ölüm oranları, birçok ülkede azalma göstermektedir. Bu başarıda erken tanı, gelişmiş tedavi yöntemleri, halk sağlığına yönelik kampanyalar ve risk faktörlerinin kontrol altına alınması gibi etkenler önemli rol oynamaktadır.
Dünya genelinde akciğer kanseri, en fazla ölüme neden olan kanser türü olarak ön plana çıkmaktadır. Bu durum, sigara tüketiminin etkisiyle daha da belirgin hale gelmektedir. Akciğer kanserini, kolorektal, mide ve meme kanserleri izlemektedir.
Özellikle erkeklerde akciğer kanseri, birçok bölgede ilk sırada yer alırken, bazı yerlerde prostat, karaciğer ve mide kanserleri de dikkat çekmektedir. Kadınlarda ise meme kanseri, yaygın bir ölüm nedeni olarak öne çıkmakta, bazı ülkelerde akciğer ve karaciğer kanserleri de önemli seviyelerde yer almaktadır.
Yaş ilerledikçe kanser riski artmaktadır. DNA hasarının birikimi, bağışıklık sisteminin zayıflaması ve risk faktörlerine daha uzun süre maruz kalma gibi durumlar, bu riski açıklayan temel unsurlardır. Özellikle yaşlı nüfusun yoğun olduğu ülkelerde, kanser ölüm oranları daha yüksek seviyelerde seyretmektedir.
Bir dönem, dünya genelinde en çok ölüme neden olan kanserlerden biri olan mide kanseri, özellikle gelişmiş ülkelerde önemli bir düşüş yaşamıştır. ABD’de, 1950’lere göre 2021’de mide kanserinden kaynaklanan ölüm oranı dokuz kat kadar azalmıştır.
Bu azalma, temiz suya erişim, daha iyi hijyen koşulları ve Helicobacter pylori bakterisi ile mücadelenin etkisiyle sağlanmıştır.
20. yüzyılda sigaranın yaygınlaşması, akciğer kanserinin artışına yol açmıştır. Sigara, yalnızca akciğer kanserini değil; mesane, böbrek, pankreas, mide ve rahim ağzı gibi birçok organın kanser riskini de artırmaktadır. İçeriğindeki zararlı kimyasallar, vücudun onarım mekanizmalarını bozarken bağışıklık sistemini de zayıflatmaktadır. Bu durum, kontrolsüz hücresel mutasyonlar ve ölümcül tümörlerin gelişmesine neden olmaktadır.
1950 yılından itibaren sigara kaynaklı akciğer kanseri ölümlerinin hızla arttığı görülmektedir. Bununla birlikte, mide ve kolorektal kanserlerde bir düşüş yaşanmaktadır. Bu durum, hijyen koşullarındaki iyileşmeler, tarama yöntemlerindeki ilerlemeler ve bakteriyel enfeksiyonlara karşı yapılan mücadele ile ilişkilidir.
Kanserin küresel görünümü değişmektedir. Akciğer kanserindeki artış ve mide kanserindeki azalma, sağlık politikalarının önemini gözler önüne sermektedir. Bununla birlikte, yaşlanan nüfusla birlikte kanserin önümüzdeki yıllarda ciddi bir tehdit yaratması beklenmektedir. Risk faktörlerini azaltma ve yeni tedavi yöntemleri geliştirme çabaları, bu mücadelede belirleyici bir rol üstlenecektir.
Mevcut tablo, kanserle mücadelenin daha çok ilerleme gerektirdiğini, fakat bunun mümkün olduğunu da göstermektedir.
Pelvik Taban Sağlığı Merkezinde Etkili Tedavi Yöntemleri
Yorum yapabilmek için giriş yapmalısınız.