DOLAR

35,5594$% 0.16

EURO

36,5618% -0.36

STERLİN

43,2938£% -0.53

GRAM ALTIN

3.080,73%-0,39

ÇEYREK ALTIN

5.015,00%-0,16

BİTCOİN

3702058฿%4.0984

İmsak Vakti a 02:00
Ankara PARÇALI BULUTLU
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyonkarahisar
  • Ağrı
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkâri
  • Hatay
  • Isparta
  • Mersin
  • istanbul
  • izmir
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Kahramanmaraş
  • Mardin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Şanlıurfa
  • Uşak
  • Van
  • Yozgat
  • Zonguldak
  • Aksaray
  • Bayburt
  • Karaman
  • Kırıkkale
  • Batman
  • Şırnak
  • Bartın
  • Ardahan
  • Iğdır
  • Yalova
  • Karabük
  • Kilis
  • Osmaniye
  • Düzce
a

Kötülüğün Sıradanlaşması: Altun’dan Çarpıcı Analiz

Altun, Beşiktaş’ta bir otelde gerçekleştirilen “TRT World Citizen Ödülleri” programına katılım sağladı.

Konu hakkındaki düşüncelerini paylaşan Altun, TRT World Citizen inisiyatifinin amaçlarının iyiliği kurumsallaştırmak olduğunu, kötülüğün sıradanlaştığı günümüzde bu girişimin özel bir öneme sahip olduğunu ifade etti.

Nazi Almanyası’ndaki savaş suçlarını dile getirmek için kullanılan “kötülüğün sıradanlaşması” kavramının, günümüzde de geçerliliğini koruduğunu vurgulayan Altun, şunları belirtti:

“Bugün, İsrail’in Filistin’deki eylemlerini, sürdürdüğü soykırım politikasını ve dünyanın birçok Batılı hükümetinin bu konudaki sessizliğini açıklamak için bu kavram kullanılmaktadır. Filistin’de meydana gelen soykırım, bütün dünyanın gözleri önünde cereyan etmekte olmasına rağmen, uluslararası sistem bunu sıradanlaştırmış ve normalleştirmiştir. Bu bağlamda uluslararası kuruluşlarla karşılaştığımızda, insanlığı tehdit eden bu soykırıma karşı düşünme becerisini kaybeden birçok bürokrat ve siyasetçi ile karşılaşıyoruz. Sorumluluk duygusunun kaybolması, uluslararası sistemin kötülüğe karşı olan tutumunu daha da belirgin hale getirmektedir. Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin yapısı bu durumu kanıtlar niteliktedir. Bugün yaşanan küresel adaletsizlik, sömürge politikaları, insan hakları ihlalleri ve çevre tahribatları, karşılaştığımız kötülüklere örnek teşkil ederken, belki de en çok üzülmemiz gereken husus, bu kötülüklerin normalleştirilmesidir. Hem kötülükle, hem de bunun sıradanlaşmasıyla mücadele etmeliyiz.”

Altun, birçok öğreti ve tarih anlayışının, tarih boyunca iyilik ve kötülük mücadelesi üzerine kurulu olduğunu dile getirirken, bu durumun İslam öğretisinde de hak-batıl mücadelesi olarak karşılığını bulduğuna dikkat çekti.

“İslam öğretisi, tarihi hak ile batılın mücadelesi olarak değerlendirir. Umut verici bir bakış açısıyla, ‘Hakkın gelmesiyle batıl zail olmuştur’ der. Bu durum, farklı yöntemlerle unutturulmaya çalışılacak olsa da, iyilik ve kötülük kavramları günümüzde gerçek ve önemli birer realite olarak durmaktadır. İyiler ile kötüler arasındaki mücadele, uluslararası politikada da son derece belirleyici bir unsurdur. Gizlenmeye ve görünmez kılınmaya çalışılsa bile, bu mücadele hayatımızın içinde mevcuttur. Kötülüğün sıradanlaşmasına yol açan faktörlerin başında, küresel medya düzeninin geldiğini belirtmeliyim.”

“MEDYA, İYİLİK ADINA MÜCADELE EDİLMESİ GEREKEN BİR ALANDIR”

Altun, medya düzeninin bir hakikat krizi doğurduğunu ve bu alanın iyilik, hak, ve hakikat adına mücadele gerektiren bir saha olduğunu vurguladı.

Medya alanını yanıltıcı bilgilere değil, gerçek bilgilere açmak adına bir çaba içinde olunması gerektiğini belirten Altun, şu şekilde devam etti:

“Aynı zamanda medyadaki temsilleri daha adil hale getirmek için çaba sarf etmeliyiz. Sessizleştirilenlerin sesi olmalı, görünmez hale getirilenleri görünür kılmalı ve adalete hizmet etmeliyiz. Bu bağlamda bir hakikat mücadelesi vermeliyiz. Medyanın kötülük yayma etkisini azaltmak ve bu ortamı iyiliklerin yayıldığı bir alan olarak kullanmak önem taşıyor. TRT’nin yayın politikasını bu doğrultuda değerlendirdiğimde, doğru bilginin yayılması için bir mücadele içerisinde olduğunu görüyorum. Ayrıca, medyada daha adil temsiller oluşturma çabası içinde de olduğuna inanıyorum. TRT World ödülleri de bu anlamda altı yıldır hayat buluyor.”

Bu inisiyatifin, Filistin’deki zulme, İslam karşıtlığına ve insan hakları ihlallerine dikkat çekmek için bir çaba olmasının yanı sıra eğitim alanında güçlendirmeyi de hedeflediğini ifade eden Altun, küresel bir farkındalık oluşturma niyetinde olduklarını dile getirdi.

Altun, “Bugün, dünya genelindeki adaletsizliklere, zulümlere cesurca karşı çıkan beş yürekli bireye ödül verilecek. Ayrıca bir TRT özel ödülü de bulunmaktadır.” şeklinde konuştu.

“CUMHURBAŞKANIMIZ RECEP TAYYİP ERDOĞAN’IN LİDERLİĞİ BELİRLEYİCİ OLDU”

Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Altun, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde Türkiye’nin küresel ölçekte adalet ve hakikat mücadelesi verdiğini kaydetti ve şöyle devam etti:

“Bu mücadelenin verilebilmesi, insanlık adına doğru bir duruş sergilemek cesaret ve dirayet gerektiriyor. Sayın Cumhurbaşkanı’mızın liderliği, bu cesareti ve dirayeti simgelemektedir. 23 yıllık iktidarı boyunca Türkiye, büyük zorlukları aşarak bugün itibarıyla bir bölgesel güç ve küresel bir aktör haline geldi. Birçok kriz ortamında, küresel sorunların çözümünde Türkiye’nin pozisyonu, inisiyatifi önemli etki yaratmaktadır. Rusya-Ukrayna savaşında, Filistin’de İsrail’in uyguladığı zulümlerde, Suriye krizinde, Libya’da ve Etiyopya ile Somali arasındaki krizin çözüm süreçlerinde Türkiye, Sayın Cumhurbaşkanı’mızın liderliğinde aktif bir rol oynamaktadır.”

Altun, Türkiye’nin artık sadece içe kapanan bir ülke olmadığını, küresel adaletsizliklerle karşı karşıya kalan bir ülke olarak bu durumu yönetmek konusunda bilgi sahibi olduğunu ifade etti. Türkiye, iç bütünlüğünü sağladıktan sonra bölgesine ve dünyaya istikrar ihraç eden bir güç konumuna gelmiştir. Bu noktada Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinin belirleyici olduğunu belirtti.

Altun, “İnsanı yaşat ki devlet yaşasın” felsefesiyle hareket ettiklerini dile getirerek, “Şeyh Edebali’nin çok değerli bir sözü vardır; ‘İnsan insanın ilacıdır.’ Bu düşünceyle içinde bulunduğumuz toplumu gözlemlemek ve ona katkı sağlamak durumundayız.” ifadelerini kullandı.

Bu organizasyonu, insanın insana verdiği ilham ve cesaretin görünür kılınması olarak gören Altun, “Gerçek kahramanların hikayelerinin aktarılması ve bu bağlamda gerekli imkanların sağlanması son derece önemlidir. Bu programe emeği geçen tüm arkadaşlarıma, projeyi hayata geçiren yöneticilere teşekkür ediyorum. Uzun yıllar boyunca bu inisiyatifin devam etmesini, iyiliğin nesilden nesile aktarılmasını hedeflemeliyiz. Bu yaklaşımla insanlığın karşılaştığı zulümlerin çözümünde etkin bir unsur olacağını düşünerek, bu programın bu amaca hizmet etmesini umuyorum.” ifadelerini kullandı.

YORUMLAR

Yorum yapabilmek için giriş yapmalısınız.

Sıradaki haber:

Konya Çevre Yolu 2. Etabı Açıldı: Ulaşımda Devrim

HIZLI YORUM YAP