35,4431$% 0.27
36,3540€% -0.47
43,2827£% -0.6
3.064,19%1,06
4.989,00%0,70
3346926฿%-0.55548
Son günlerde ABD’nin yeni başkanı Donald Trump, izlediği cesur stratejilerle dikkatleri üzerine çekmeye devam ediyor. Kanada ve Grönland gibi bölgeleri hedef alan Trump, Panama Kanalı ve Meksika Körfezi için de çarpıcı planlar açıkladı. Kanada’nın ABD’nin 51. eyaleti olması gerektiğini vurgulayan Trump, sosyal medya üzerinden bu durumu kanıtlayan bir harita paylaştı. Kanada Başbakanı Justin Trudeau konuyla ilgili “mümkün değil” şeklinde yanıt vermesine rağmen, Trump’ın seçime hazırlanan destekçisi milyarder Elon Musk, Trudeau’ya yanıt vererek, “ne söylediğinin önemi yok” dedi.
Donald Trump’ın bu açıklamaları ne anlama geliyor? Yeni dönemde ABD, yayılmacı bir politika mı izleyecek? Kanada, Grönland, Panama Kanalı ve Meksika Körfezi konusundaki iddialarının arkasında neler yatıyor?
Prof. Dr. Aylin Ünver Noi
SETA Vakfı Kıdemli Uzmanı Prof. Dr. Aylin Ünver Noi, konuya dair sabah.com.tr’nin sorularını yanıtladı ve Donald Trump’ın uluslararası alandaki potansiyel politikalarını değerlendirdi.
“ABD EN BÜYÜK RAKİP OLARAK ÇİN’İ GÖRÜYOR”
Prof. Dr. Ünver Noi, Trump’ın ilk döneminde benimsediği “ABD’yi yeniden büyük yapacağım” sloganının günümüzde geçerliliğini koruduğunu belirterek, bu dönemde Trump’ın hedefinin Çin olduğunu ifade etti.
Prof. Dr. Ünver Noi, Çin’in Latin Amerika’da yürüttüğü stratejik ilişkiler ve yatırımlarının yalnızca ticari olmadığını, askeri altyapı projelerine kadar birçok alanda derinleştiğini vurguladı.
Trump’ın, bu yeni politikalarla Çin’in bölgedeki etkisini kırma çabasının yanı sıra, ABD’nin geçmişteki Monroe Doktrini’ne atıfta bulunarak, Rusya ve Çin’in hegemonya arzularını engellemeye çalıştığını belirtti.
Çin’in Arjantin’deki bir uzay üssünün ABD açısından istihbarat potansiyeli taşıdığını ifade eden Prof. Dr. Ünver Noi, bu tür altyapı yatırımlarının askeri üsse dönüşme ihtimalinin bulunduğunu belirtti. “Latin Amerika, Karayipler ve özellikle Panama Kanalı’nın uluslararası politikada daha fazla öne çıkması gerekliliği üzerinde durulmalı.” dedi.
TRUMP’IN GRÖNLAND ÇIKIŞININ PERDE ARKASI…
Trump, Grönland’ı kontrol altına almak için gerekirse askeri güç kullanabileceğine dair imalarda bulundu. Bu konuda, “Ekonomik güvenliğimiz için gerekli adımları atmamız gerekiyor.” dedi.
Prof. Dr. Ünver Noi, Grönland’da iklim değişikliği nedeniyle değerli madenlerin ortaya çıkmasının ABD’nin dikkatini çektiğini ve Rusya’nın bu bölgelerdeki işbirlikleri karşısında ABD’nin karşı koyma çabalarını sürdürdüğünü ifade etti.
“HEDEFLERDEN BİRİ ÇİN-RUSYA ORTAKLIĞINI ZAYIFLATMAK”
Prof. Dr. Aylin Ünver Noi, ABD’nin Rusya ve Çin’in BM Güvenlik Konseyi’ndeki etkilerini azaltmak için çeşitli stratejiler geliştirdiğini ifade etti. Rusya’nın Kırım’ı ilhak etmesi ve Doğu Ukrayna’daki durumu, Çin’in Tayvan ve diğer bölgelerdeki talepleriyle birleşince ABD diğer devletlerin bu durumu göz önünde bulundurarak, kendini daha aktif bir konuma taşıyor.
Prof. Dr. Ünver Noi, Trump yönetiminin Ukrayna savaşının sona ermesini istemesinin sebeplerinden birinin Rusya’yı yanına çekmek ve Çin-Rusya ortaklığını zayıflatmak olduğunu vurguladı.
“BUGÜN ULUSLARARASI SİSTEMİN ZAAFLARI VAR”
Trump’ın Kanada’ya ilişkin yaptığı “Kanada ABD’nin olmalı” çıkışı, uluslararası ilişkilerde yeni bir gerilim kaynağı oluşturdu. Ayrıca Kanada’dan gelen tüm ürünlere %25 gümrük vergisi uygulayacağını da açıkladı.
Prof. Dr. Ünver Noi, Trump’ın ticari yaklaşımlarına dair değerlendirmelerde bulunarak, yeni yönetimin öncelikli olarak ABD’yi desteklediğini ve belirli durumlarda müttefiklere karşı dahi gümrük tarifeleri uygulayabileceğini belirtti.
Prof. Dr. Aylin Ünver Noi sözlerini şu şekilde sonlandırdı:
Tarih boyunca, özellikle 1800’lerdeki genişlemelerde benzer stratejiler görünmekteydi. O dönemde, ABD’nin uluslararası sistem üzerinde bir baskı kurarak, genişlemek için sarf ettiği çabalar gözlemlenmişti. Bugün de benzer bir durum yaşanmakta ve bu zayıf sistem içerisinde, güçlü devletlerin kendi taleplerini istediği gibi gerçekleştirme çabaları dikkat çekiyor. Bu bağlamda, ABD’nin amacının, Çin ve Rusya arasındaki rekabetten faydalanarak Rusya’yı yanına çekmek olarak değerlendiriliyor.
Ortaklığın Giderilmesi Davasında Hüküm Açıklandı
Yorum yapabilmek için giriş yapmalısınız.